Canı yandığında iki türlü ağlayan çocuk vardır hani birisi hemen o an kendini bırakan diğeri dişlerini sıkıp anne-babasının yanına gidip onları gördüğü an gözyaşlarını koyveren. Ben ikincisi gibi bir çocuktum ne yazık ki. Ne yazık ki diyorum çünkü bazı hisleri saklamayı alışkanlık haline getirince bir daha aşikar edemeyecekmiş gibi oluyorsunuz. Hele ki yanlarında kendinizi koyvereceğiniz insanlar uzaktaysa...
Sevdiklerinden erken ayrı düşmüş biri olarak tatlı tatlı naz yapmak bana uzak kalmış gibi hissediyorum ve bu sebepten de kalbimin başka insanlara olan merhametinin de adım adım azaldığı fark ediyorum. İnsanları yargılarken acımasızlaştığımı hissediyorum. Zorlukları karşılaştırma hatasına düşüp ben neler nelerden sağ çıktım deme gafletine düşüyorum. Çünkü insan ufakcık tepeleri aştığında bir an Everest'e dahi tırmanabileceğini sanıyor.Halbuki çoğumuzun gündelik dertlerini nimet diyerek öpüp baş üstünde bekletenler de var.
Kendime Not : Kendini gözünde öyle çok büyütmemeli. Kimsenin hissettilerini hafife almamalı.